Orada, anne, baba, bir abla ve bir erkek kardeşten oluşan, parçalanmış, dört bir yana savrulmuş eski İstanbullu bir ailenin öyküsüdür. Huzurevinde yaşayan annenin “ölmeye yatması”, daha doğrusu kalp krizini tetikleyip vefat etmesi sonucunda, aile 24 saatliğine de olsa tekrar bir araya gelecektir.
Anne Hümeyra, İstanbul yakınlarında kızı tarafından yerleştirildiği huzurevinde yaşamına son vermiş ya da en azından ölümünü çabuklaştırmış; kızı Neslihan atlattığı onca badireden sonra kendine yeni bir yaşam kurmuşken annesinin vefatıyla sarsılmıştır. Neslihan’ın erkek kardeşi Mazhar’sa, yıllardır dönmediği ülkesine apar topar rötarlı bir uçakla dönmüştür.
Orada, abla-kardeşin önce bir araya gelip annelerini defnedişlerini, ardından da Büyükada’daki aile evinde münzevî bir yaşam sürmekte olan babalarını bulup kısa süreliğine de olsa bir araya gelmelerini anlatmaktadır.